“Dönüşüm Zamanında İnsan Kaynaklarının Geleceğine Bakış”

İstanbul Kültür Üniversitesi Meslek Yüksekokulu, “Dönüşüm Zamanında İnsan Kaynaklarının Geleceğine Bakış” başlıklı e-seminer düzenledi. Dr. Öğr. Üyesi Sawsan Başpınar ve Bankacılık ve Sigortacılık İkinci Öğretim Program Başkanı Öğr. Gör. A. Berrak Köten’in moderatörlük görevini üstlendikleri etkinliğe, Mavi İnsan Kaynakları & Organizasyonel Gelişim Kıdemli Direktörü Deniz Daver ile Yetenek Çekme ve İşe Alım Kıdemli Müdürü Canan Emgen konuşmacı olarak katıldılar. Deniz Daver; insan kaynakları yönetiminin tarihsel gelişimi, dünya ekonomisini değiştiren devrimler, günümüzde insan kaynakları, yetenek yönetimi, yetenek dönüşümü için 20 küresel trend, gelecekte insan kaynakları, Türkiye’de işgücü ve dönüşüm, insan kaynaklarında beceri ve yetkinlikler, World Economic Forum – The Future Jobs Report – Ekim 2020 raporu hakkında bilgiler aktararak değerlendirmelerde bulundu. 

Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) araştırmasına göre önümüzdeki beş yıl içinde 85 milyon işin ortadan kalkacağı öngörüsünden bahseden Deniz Daver, yeni teknolojilerin benimsenmesi, şirketlerin 2025 yılına kadar ihtiyaç duyacakları görev, iş ve becerilerin değişmesine neden olacağını söyledi. Araştırmanın bundan beş yıl sonra, işverenlerin işi, insanlar ve makineler arasında eşit bir şekilde bölüştürüleceğini gösterdiğini aktaran Daver, insanların yerini tamamen makinelerin alacağı bir dünya öngören yıkıcı teorilerin aksine, WEF'in bulgularının, yeni talepleri inceleme ve bunlara uyum sağlama olanağı olanlar açısından ortaya çıkan fırsatlara işaret ettiğine dikkat çekti. Gelişmekte olan işlerle yaratılacak pek çok fırsatın olduğunu, ancak işçilerin eğitim alıp yeni işlere geçebilmesi için yatırım gerektiğini belirten Deniz Daver, daha kalifiye bir işgücü için şirketlerin ve hükümetlerin bu yatırımları yapması gerektiğine vurgu yaptı. 

Deniz Daver, geleceğin öngörülen meslekleri olarak yükselen 10 işi sıraladı: Analistler ve veri bilimciler, yapay zekâ ve makine öğrenimi uzmanları, büyük veri işleme uzmanları, pazarlama uzmanları ve dijital stratejiler, otomasyon süreci uzmanları, iş geliştirme uzmanları, dijital dönüşüm uzmanları, dijital güvenlik analistleri, yazılım ve uygulama geliştiriciler ve nesnelerin interneti uzmanları…

Ekip olmadaki bir sonraki adım ise süper ekipler yani başka türlü mümkün olmayan bir hız ve ölçekte sonuçlar ortaya çıkarmak için birbirlerinin tamamlayıcı yetkinliklerinden faydalanan insan ve teknoloji kombinasyonlarının öne çıkacağını söyleyen Deniz Daver, süper ekiplerin oluşması ve verimli bir şekilde çalışması için kurum kültürü, işgücü kapasitesi ve teknolojinin en önemli ilk 3 unsur olduğunu açıkladı. Bakım, pazarlama, satış, içerik oluşturma (sosyal medya yönetimi gibi), yazılım ve uygulama geliştirme gibi sektörlerin yanı sıra dijital dönüşüme odaklanan işlerin de yaygınlaşmaya devam edeceğini aktardı. 
Deniz Daver, pandeminin, insan kaynaklarının yıllardır şirket yönetimlerini stratejik bir ortak olduğuna ikna etmek için gösterdiği çabaların yarattığı etkiden daha fazlasını ilk birkaç ayında başardığını vurguladı. Muhtemelen hiçbir dönem yönetimlerin insan kaynakları ile korona virüs salgını dönemindeki kadar yakın çalışıp onların uzmanlıklarına başvurmadığını dile getiren Deniz Daver, bu sevindirici bir durum olmasına karşın 2021 Deloitte Global İK Trendleri Araştırması’na göre Covid19 döneminde İK’nın en yüksek etki yarattığı alanlar geleneksel kapsam alanları olarak görülüyor dedi. İK’nın bu fırsatı operasyoncu bir vizyondan, girişimci ve etki yaratan bir vizyona, işgücünü yönetenden işi yeniden inşa edene geçerek değerlendirmesi gerektiğinin altını çizen Deniz Daver, şirketlerin büyümesine ve gelişmesine en iyi şekilde yardımcı olmak için İK görev alanına ilişkin daha geniş kavramlara eğilmeli, optimize etmekten işi yeniden tasarlama ve inşa etmeye geçmeli dedi. 

Deniz Daver sözlerine şöyle devam etti: Bu önemli yetenek dönüşümünü hayata geçirmek için şirketler, birlikler, kamu kurumları, eğitim kurumları ve bireylerin iş birliği içerisinde hareket etmesi gerekmektedir. Şirketler ve birlikler istihdam ve iş ortamının dört ayağından biri olan şirketler, otomasyon, yapay zekâ ve dijital teknolojileri benimsemelidir. Tüm değişimlerin getireceği avantajlardan faydalanabilmek için, şirketlerin geniş çaplı bir dönüşüm gerçekleştirmesi gerekmektedir. McKinsey tarafından yapılan araştırmalarda, dijitale geçiş yapanların küresel gelirin yüzde 17’sini dijital gelirlerin ise yüzde 47’sini oluşturduğu tespit edilmiştir. Bu durum, “kazanantüm fırsatları elegeçirir” dinamiğinin çoktan işlemeye başladığını göstermektedir. Türkiye’deki üst düzey yöneticilerin ne kendi şirketlerinin ne de başka bir kurumun otomasyona hazır olmadığını düşündüğü de dikkate alındığında, dönüşüme yönelik kararlı adımların atılması daha fazla önem taşımaktadır. Şirketlerin diğer dikkat etmesi gereken konu başlıkları: Stratejik iş gücü planlama, yetenek dönüşüm programları, yeni çalışma modelleridir. Kamu kurumları, temel ve uygulamalı araştırmalara yatırım yaparak ve dijital altyapıyı hazırlayarak otomasyon ve yapay zekâ teknolojilerinin gelişim ve kullanımına destek olabilir. Otomasyon ve dijitalleşme ile kamu, potansiyel teknolojik işsizliğe karşı transfer edilebilir yeni yetkinliklerin kazanılması için iş merkezleri kurmaya yönelik adımlarını arttırmalıdır. Bilişim Vadisi ve kurulmakta olan model fabrikalarda bu transfer edilebilir yetkinlik geliştirme programlarına özel önem verilmelidir. Benzer şekilde, İŞKUR’un istihdam piyasasında otomasyon ve dijital dönüşümün yarattığı arz talep dengesini bozucu etkisine karşı uygulamaya alabileceği programlar gözden geçirilmeli ve etkinleştirilmelidir. Dikkat edilmesi gereken konu başlıkları: Coğrafi / sektörel işgücü planlaması, gelişim ve teknoloji merkezleridir. Eğitim modelinin güncellenmesi, yaşam boyu öğrenme fırsatlarının yaratılması eğitim kurumları açısından en önemli hususlardan biridir. Bireylerde ise sürekli öğrenme ve kendini geliştirme, sosyal ve teknoloji yetkinlikleri artırma, yaşam boyu esnek kariyer yollarında ilerlemenin önemi günümüz dünyasında daha belirgin bir şekilde ön plandadır. 

Günümüzün hızla değişen dünyasında hem bireysel hem de kurumsal varoluşun sürdürülebilirliği için değişimin bir parçası olmanın şart olduğunu söyleyen Deniz Daver ve Mavi Yetenek Çekme ve İşe Alım Kıdemli Müdürü Canan Emgen öğrencilerimizden ve akademisyenlerimizden gelen soruları içtenlikle cevapladı. Öğr. Gör. Kübra Mertel de insan kaynaklarının akademik boyutunu ele alarak e-seminerimizde katkıda bulundu. Dr. Öğr. Üyesi Sawsan Başpınar ve Bankacılık ve Sigortacılık İkinci Öğretim Program Başkanı Öğr. Gör. A. Berrak Köten’in moderatörlüğünü yaptığı, insan kaynaklarının geleceğine bakış açısından güzel bir tartışma ortamı içinde geçen e-seminerimizde paylaştıkları değerli bilgi ve deneyimleri için Mavi İnsan Kaynakları & Organizasyonel Gelişim Kıdemli Direktörü Deniz Daver ve Yetenek Çekme ve İşe Alım Kıdemli Müdürü Canan Emgen'e çok teşekkür ederiz…

E-seminerimizin tamamını izlemek için...
 


Son Güncelleme Tarihi: Per, 05/13/2021 - 13:14