İstanbul Kültür Üniversitesi Meslek Yüksekokulu tarafından organize edilen, moderatörlük görevlerini  Öğr. Gör. Berrak Köten, Öğr. Gör. Dr. Barış Safran ve Öğr. Gör. Burak Öçlü’nün yaptığı “İş, Bilenindir. Girişimcilik Modelleri” webinar serisi, 12 Ağustos 2020 Çarşamba günü “Sosyal Girişimcilik ve Motivasyon” başlığında gerçekleştirilen söyleşi ile devam etti. Sosyal Girişimci, Profesyonel Dağcı, Fotoğrafçı ve Yazar Nasuh Mahruki’nin konuk olduğu webinarda katılımcıların sorularına da yanıt verildi.

Nasuh Mahruki, motivasyon kaynağının hayatla, varoluşla, doğayla ve evrenle kurduğu ilişkiye bağlı, içinden gelen bir bütün ve sinerji olduğunu ifade etti. AKUT Vakfı Mütevelli Heyeti ile Yönetim Kurulu Başkanı ve AKUT Spor Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı olan Mahruki, hayatın hem çok keyifli hem de tıpkı vahşi doğada, av-avcı ilişkisindeki gibi çok tehlikeli olabileceğini bununla birlikte çeşitli riskler de içerebileceğini dile getirdi. Ortak İdealler Derneği’nin ve Türkiye’de kurulan ASHOKA Vakfı’nın Kurucusu olan Mahruki; bu nedenle, öğrenme ve tecrübenin getirdiği farkındalığa ve sürekli kendini geliştirmeye ihtiyaç duyduğumuzu belirtti. Müthiş bir değişim ve dönüşüm çağında olduğumuzu söyleyen Mahruki; bu durumu iletişim, ulaşımdaki gelişmeler, teknolojik devrim, kuantum sıçraması, robotik teknolojiler, yapay zekâ ve insan aklının birleşimini içeren sistemler gibi kavramlarla örneklendirdi. Aynı zamanda Ulusal Güvenlik ve Stratejik Araştırmalar Derneği, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi, Sualtı Araştırmaları Derneği, Gezginler Kulübü Derneği üyesi olan Mahruki, bu gelişmelerin dışında kalan toplumlar, kurumlar ve bireylerin yeni normalin dışında kalacağını, küresel gelişme ve ilerlemelerden olumsuz etkileneceklerini ileri sürdü. Başlangıçta 7 arkadaşıyla beraber kurduğu Arama Kurtarma Derneği (AKUT) ile 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nde 220 kişiyi enkaz altından kurtaran Mahruki, bu sürat ve değişim çağına uyum sağlayanların, daha yüksek getiri ile kalkınmaya, gelişmiş şirketlere ve ekonomik güce sahip olacaklarını söyledi. Gelişmiş ülkelerde Mars’a yolculuk, ölümsüzlük gibi konuların konuşulduğunun altını çizen Mahruki, çağdaşlık, nezaket, özgürlük, saygı, üretkenlik, kalite, hedef odaklılık gibi değerlerin önemine değindi.
Dağcılık dışında mağaracılık, aletli dalış, yamaç paraşütü, motor sporları, bisiklet ve yelken sporlarıyla da ilgilenen Mahruki, küreselleşme, teknolojik gelişim, dijitalleşme gibi değişimi ifade eden kavramlar karşısında kişisel gelişim, sınırları zorlamak ve deneyimleri çoğaltmak eylemlerine vurgu yaptı. Himalayalar’da Bhutan Krallığı’na yaptıkları bir motosiklet yolculuğu sırasında geleneksel bir düğün töreniyle Mine Mahruki ile evlenen Nasuh Mahruki, bilgi, yaşanmışlık ve anlamlı bir hayatın öneminden bahsetti. 1992-1994 yılları arasında 7 bin metreden yüksek beş dağa tırmanarak Kar Leoparı unvanını alan ve 1995 yılında Everest Dağı'na tırmanan ilk Türk dağcı olan Mahruki, ön yargı ve ayrımcılıktan uzak durulması gerektiğini belirtti. 1996 yılında yedi kıtanın en yüksek dağına tırmanarak Yedi Zirveler projesini tamamlayan en genç sporcu olan Mahruki, kültür, sanat, sosyal yaşam, coğrafya ve iklime göre farklılaşan zengin bir perspektife sahip olmanın insanı geliştirdiğini ifade etti. AKUT’un kurucu üyesi ve halen Onursal Başkanı olan Mahruki, yargılayıcı değil farklı kültürlere hoşgörülü olmak gerektiğini dile getirdi. Türkiye, İran, Pakistan, Hindistan, Nepal, Sıkkım, Tibet, Bhutan, Moğolistan ve Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde motosiklet yolculukları yapan Mahruki, kişisel deneyimlerini katılımcılarımızla paylaştı. 

Türkiye’nin en yüksek solo tırmanışı Cho Oyu; Türkiye’nin en yüksek oksijen desteksiz tırmanışı, Lhotse ve K2 dağlarına oksijen desteksiz olarak tırmanmış olan Mahruki, sosyal girişimciliğe ilişkin olarak sorumluluk duygusuna vurgu yaptı. Mahruki, günümüzde insanoğlunun sahip olduğu olağanüstü gücün kontrol edilmesi gerektiğini belirtti. Kurtarma çalışmalarındaki öncü sosyal girişimciliği nedeniyle Amerika’dan ASHOKA Vakfı’na Fellow olarak seçilen Mahruki, son 70-80 bin yıla kadar insanlığın dönüşüm ve doğa üzerindeki etkisinin sınırlı olduğunu ancak bunun iş makineleri örneğinde olduğu gibi bugün inanılmaz boyutlara vardığını ifade etti.

Filipinler’den Uluslararası Gusi Barış Ödülü’ne layık görülen, Moğolistan Kültür, Spor, Turizm Bakanlığı tarafından JUUKH BICHIG takdirnamesiyle ödüllendirilen Mahruki, “Biz doğaya aitiz” diyerek katılımcılarımızın doğa ve çevreye karşı farkındalıklarını artırdı. Marmara Depremi’nde sadece can kurtarmakla kalmayıp Türkiye’nin dört bir yanından gelen gönüllüleri de örgütleyen Mahruki, küresel ısınmanın yetkililer gerekli önlemleri alamadığı için oluştuğuna dikkat çekti. Çeşitli gazete ve dergilerde köşe yazarlığı yapmış ve televizyon kanallarında belgesel programları hazırlamış olan Mahruki, sosyal girişimciliği “Çözümün bir parçası olarak yaşadığımız topraklardaki sorunlara sahip çıkmak” şeklinde tanımladı.

İki yüz yıldan beri İstanbul’da yaşayan Mahruki ailesinden gelen ve yedi kıtayı gezen Nasuh Mahruki, söyleşide İstanbul ve diğer şehirleri kıyasladı. Osmanlı döneminde Sultan II. Mahmud’a hizmet etmiş Nasuhzade şehit Kaptan-ı Derya Ali Paşa’nın 6. kuşak torunu olan Mahruki, “İstanbul dünyanın en güzel şehirlerinden biri ancak bu özelliğini tüm yönleriyle korumalı ve sahip çıkmalıyız” dedi. Türk Nümismatik Derneği Başkanlığı yapan ve Türkiye’nin önemli koleksiyoncularından Cem Mahruki’nin oğlu olan Nasuh Mahruki, Boğaziçi’nin, dünyanın en güzel su yoluna sahip olduğunu da belirtti. 

Çeşitli platformlarda liderlik, takım çalışması, kişisel gelişim, kendini tanıma, hedef odaklılık, kararlılık, disiplin, risk yönetimi gibi konularında seminerler veren Mahruki, “dünyanın en eski kentlerinden biri olan İstanbul’a elbirliğiyle sahip çıkmalı ve tarihi zenginliğini tüm hassasiyetimizle korumalıyız” dedi. 90’lardan günümüze İstanbul nüfusunun ikiye katlandığını belirten Mahruki, ortak bir yaşamın farklı gereklilikleri üzerinde durdu. Ülkemizde ve İstanbul’daki deprem tehlikesine de dikkat çeken Mahruki, İstanbul Kültür Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdür Yardımcısı Öğr. Gör. Oğuzcan Akgöl’ün AKUT Vakfı ile iş birliği teklifine de olumlu yanıt vererek verimli ve etkin projelerde memnuniyetle beraber çalışılabileceğini söyledi.